“Tangoyla geçen sene mart ayında tanıştım. Küçüklüğümden beri izlediğim filmlerde beni en çok etkileyen bölümlerden biri olmuştur dans sahneleri. Sadece hayatın koşuşturmacası, ailenin okul başarılarıyla ilgili beklentileri derken kendime zaman ayırmayı unutmam sebebiyle yapamasam da aklımın bir köşesindeydi hep dans etmek. Nihayet çok sıkıldığım bir gün, internette karşıma çıkan bir dans gösterisi videosunu izlememin ardından dans kurslarını araştırmaya başladım. Kursları ararken karşıma çıkan yeni videolar beni daha da heyecanlandırdı. En çok içimde olan dans ise nedendir bilinmez tango ydu. İyi ki de tango ymuş! Epey bir süre oyalandıktan, kendi kendime bahaneler ürettikten sonra, en sonunda canımın çok sıkkın olduğu bir gün kendim için bir şey yapmaya karar verdim. Birkaç kursa yaptığım ziyaret sonrası nihayet içime en çok sinen yerde başladım derslere ve o günden beri hayatımın bir parçası artık tango.
Okula giderken tango müziği dışında müzikler dinleyemez oldum. Kendime alacağım kıyafetler, hep gecelere de giyebileceğim kıyafetler olmaya başladı. Doğum günlerimde ailem “sana ne alalım?” diye sorduğunda artık aklımda çok net ve tek bir cevap var; “Tango ayakkabısı!” İlk önce çekinerek geldiğim, yapabilir miyim diye defalarca sorduğum bir dansın hayatımın bu kadar büyük bir parçası haline geleceğine kesinlikle inanmazdım 2 sene önce sorsalar.
“Neden?” diye kendi kendime düşündüğümde veya danstan arkadaşlarımla sohbet ettiğimizde ise aşağı yukarı hep aynı şeyleri düşünüyoruz. Birinci en önemli sebep ; Tango dersine geldiğinizde okul, ev, iş, aile hiçbir şey düşünmeden sadece kendi bedeninizle ilgili düşünerek güzel bir müzik eşliğinde, bir yandan insanlarla da sosyalleşerek zaman geçirmek insanı hemen etkisi altına alıyor! İkincisi ve bence özellikle tangoyla ilgili en önemlisi hedefiniz hiç bitmiyor. İlk başladığım gün kendime hedef koyduğum şeyi başardığım an bir düşünüyorum ki, o hedefe ulaşmak için çırpınırken yolda daha da ileri seviye hedefler edinmişim. Bu yüzden bir şeyleri bitirip sıkılmaya hiç vakit bulamıyor insan. Özellikle çekingenliği atıp tango gecelerine katılmaya başladıktan sonra insan daha da bağlanıyor bu şahane dansa. Orkestraların farklılıkları, gecelerde dans eden insanları izlemenin verdiği garip bir haz, kendin dans etmek istediğin insanlarla denk geldiğin an işin en eğlenceli kısımları. Hele de anlaştığınız bir partnerle, güzel bir orkestraya denk geldiğinizde yaşadığınız o mutluluk hissi bazen günlerce sürebiliyor.
Sizlere tavsiyem, benim yaptığım gibi çok vakit kaybetmeyin sadece düşünerek. Eğer biraz olsun bu güzel dansı öğrenmek istiyorsanız hemen araştırmaya başlayın ve içinize en çok sinen yerde hayatınızın bir parçası haline gelecek tango yu öğrenmeye başlayın.”